Skip to main content

Sayı 37-38 – Haziran 2019

Merhaba

Yazar: Sayı 37-38 | Haziran 2019 No Comments

Dergimizin bu yeni sayısında feminist aktivizmi ilgilendiren ve birbirleriyle kesişen alanlarda bulunan iki önemli meseleyi tartışıyoruz: dijital aktivizm ve cinsel tacize karşı mücadele. 2017 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde ortaya çıkıp bütün dünyaya yayılan #MeToo (Ben de) Hollywood’dan Bollywood’a sinema endüstrisinin parlayan yıldızlarının maruz kaldıkları cinsel taciz deneyimlerini görünür kıldı. Büyük yıldızlar tarafından ifade edilen bu deneyimler benzer deneyimleri farklı bağlamlarda yaşayan kadınlara da cesaret verdi. Dünyanın birçok yerinde kadınlar #metoo etiketini kullanarak sustukları, söylemedikleri, utandıkları, görmezden geldikleri, hasıraltına atmaya çalıştıkları cinsel taciz deneyimlerini bazılarını hiç tanımadıkları sosyal medya takipçileriyle paylaştılar. Bu toplu açıklama hali bu deneyimi yaşayanlara yalnız olmadıklarını hissettirirken yaşamayanlara da bu tip olayların aslında etraflarında ne kadar yaygın olduğunu gösterdi. Tanıdıkları kadınların sosyal medya paylaşımlarını gören erkeklerin yine sosyal medya üzerinden durum ile ilgili şaşkınlıklarını paylaşmaları bu tür bir bilinçlenmeye ne kadar ihtiyaç olduğunu da göz önüne serer nitelikteydi.

Devamını Okuyun

#METOO Çağında Sesini Yükseltmek ve İnatçı Ataerki: Bir Asansör Vukuatından Feminizm Karşıtı Tepkiye Dair Ne Öğrenebiliriz?

Yazar: Sayı 37-38 | Haziran 2019 No Comments

Makale, akademisyen Simona Sharoni’nin başından geçen bir olay ve bu olayın medyada yer alması sonrası gelişen farklı tepkileri günümüzde cinsiyetçilik karşıtı yürütülen mücadele ve bu mücadeleye karşı sistemli bir şekilde oluşan feminizm karşıtı tepki bağlamında ele alıyor. Akademinin kendi etik kurullarının işleyişi, medyanın tarafsızlık adı altında toplumun farklı kesimlerini belirli bir ideoloji ekseninde yönlendirmesi, sosyal medyanın hem farklı seslerin yükselebileceği hem de nefret kampanyalarının kolaylıkla örgütlenebileceği bir yer olması makalenin feminist mücadele ve bu mücadeleye karşı oluşan ataerkil tepkileri analiz ederken incelediği meselelerin başında geliyor. Son olarak şiddeti giderek artan feminizm karşıtı ve kadın düşmanlığını besleyen tepkilere rağmen feministlerin yılgınlığa düşmeden yenilikçi stratejilerle cinsiyetçilikle mücadeleye devam etmelerinin ve kadın dayanışmasının önemini vurguluyor.

Devamını Okuyun

#METOO’dan #WHYDIDNTREPORT’a: Dijital Eylemlerin İmkanları ve Sınırları Üzerine

Yazar: Sayı 37-38 | Haziran 2019 No Comments

Bu yazıyla, dijital feminist aktivizm üzerine yapılan tartışmalar ışığında, 2017 yılında ABD’de ortaya çıkan ve bütün dünyada ses getiren bir feminist etiket eylemliliği olarak #MeToo (Ben de) incelenecektir. #MeToo örnek olayı ve ardından ABD içerisindeki cinsel taciz tartışmaları üzerinden, bilgi ve iletişim teknolojilerinin toplumsal hareketler için sundukları olanakları ve bu hareketlerin sınırlarını ele alınacaktır. Yazar, bu yazıyla #MeToo’nun hem ABD hem de dünyada özelinde ciddi bir feminist tartışma ortamı ve canlanma yarattığını savunuyor. Ayrıca #MeToo örnek olayının ışığında, yazar günümüzde internetin her yerdeliğinin kadınlara zamanın ve mekânın ötesinde hareket etme fırsatı tanıdığını ve böylece farklı yerellerde yaşanan kadın/lık deneyimlerinin daha çok görünürlük kazandığını iddia ediyor. Fakat aynı zamanda bilgi ve iletişim teknolojilerinin toplumsal eşitsizlikler ve güç ilişkilerinden ne kadar muaf olduğuna dair sorular soruyor. Bu sorular çerçevesinde de #MeToo’nun var olan haliyle demokratik feminist bir diyaloğa alan açıp açamayacağının hala tartışmalı olduğuna dikkat çekerek yazıyı sonlandırıyor.

Devamını Okuyun

Ağ Feminizmi ve Toplumsal Cinsiyet Öğrenimi

Yazar: Sayı 37-38 | Haziran 2019 No Comments

Makale, internet üzerinden haberleşmenin ve iletişimin artması ile birlikte genel olarak toplumsal hareketlerin özelde ise feminist hareketlerin faaliyetlerinin nasıl dönüştüğü ve bu yeni iletişim teknolojilerinin kullanılmasıyla birlikte ne gibi yeni imkanların oluştuğuna dair farklı görüşleri bir araya getiriyor. Saha çalışmaları yapan feminist kurumların yeni bilgi teknolojilerini ve sosyal medyayı kullanarak çalışmalarını nasıl yaygınlaştırabileceği, dünyanın farklı yerlerindeki toplumsal hareketlerin bu araçları kullanarak birbirlerinden neler öğrenebileceği ve ne tür farklı modeller yaratılabileceği üzerine tartışmalar sunuyor.

Devamını Okuyun

Geçmişin Üzerindeki Perdeyi Kaldırmak/ Geleceği Hayal Etmek: Türkiyeli Ermeni Bir Kadının Çoksesli Özyaşamöyküsü

Yazar: Sayı 37-38 | Haziran 2019 No Comments

Sosi Antikacıoğlu Geçmişimden Sesler ve Renkler adlı kitabında “kocaman bir çınar ağacı” olarak gözünde canlandırdığı geniş aile ağacının hikâyesini, bu “aile ağacının dallarından birinin ucunda” da kendi yaşamöyküsünü anlatıyor. Ailesinin üç kuşak öncesine kadar giden yaşamöyküsünün anlatıldığı kitapta 1880’li yıllardan günümüze kadarki tarihsel süreç arka planda yer alıyor. Bu metin halen günümüzde de süregiden “azınlıklaştırıcı” politikalar ve inkâr rejimi içinde Ermeni olmaya, Ermeni bir kadın olmaya dair çoksesli bir anlatı oluşturuyor. Yazarın yaşamöyküsü babaannesinin, anneannesinin, annesinin, eşinin babaannesinin hayatta kalma öykülerini dillendirerek anlatılabiliyor. Geçmişin üzerindeki perdeyi kaldırmaya niyetli bu metin geleceği hayal etme imkânı sunuyor.

 

Devamını Okuyun

Nafaka Hakkı, Adalete Erişim ve Cinsel Şiddetle Hukuki Mücadele Üzerine

Yazar: Sayı 37-38 | Haziran 2019 No Comments

Kadınların uzun süren mücadeleler ve çalışmalar sonucunda kazandığı pek çok hakkın geri alınması bir süredir siyasi iktidarın gündeminde yer alıyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı bile sakıncalı bir kavrama dönüştürülerek başta eğitim olmak üzere kamu kurumlarının belgelerinden çıkartılmaya çalışılıyor. Özellikle geçtiğimiz aylarda nafakanın kaldırılması tartışmaları, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak amacıyla yapılan çalışmaların eğitim alanından çekilmesi gündeme gelen konular arasındaydı. Bu hakların tartışmaya açılması ve geri adım olarak nitelendirilebilecek düzenlemeler önerilmesi başta feministler ve kadın hakları savunucuları olmak üzere pek çok kesimin tepkisini çekti. Feminist avukat Perihan Meşeli ile başta nafaka hakkı olmak üzere kadınların gündemini belirleyen bu konuları, kadınların adalete erişiminin önündeki engelleri, ataerkil şiddet karşısında feminist mücadelenin imkânları ve sınırları üzerine konuştuk. 

Devamını Okuyun

Kadın Özneliğinin İnşasında Özsavunmanın Yaşamsal Rolü: Angela Carter’ın “Kanlı Oda” Öyküsüne Bir Bakış

Yazar: Sayı 37-38 | Haziran 2019 No Comments

Toplumsal cinsiyet rollerinin klasik masallar yoluyla yeniden üretimi karşısında, bu masalların yapıbozum yöntemiyle alaşağı edilerek yeniden yazımı, feministler için hem edebi hem de siyasi bir mücadele alanıdır. Bu kapsamda, Charles Perrault’un “Mavi Sakal” masalının feminist bir bakışla yeniden yazımı olan Angela Carter’ın “Kanlı Oda” adlı öyküsü, egemen ideolojinin dayattığı cinsiyetçi roller çerçevesinde sessiz, itaatkâr, pasif ve mutlu son için kurtarıcı erkek kahramanı bekleyen kadın profilini tersyüz ederek kadını kendi hikâyesinin öznesi yapar. Bu yazıda, kocasının koyduğu yasağı çiğnediği için ölümle cezalandırılacak olan genç kadının cezadan kurtuluş ve mutlu sona ulaşma süreci, zihinsel ve bedensel bir farkındalık, karşı koyma ve özneleşmeye işaret eden bir kavram olarak ele alınacak olan özsavunma bağlamında incelenecektir. 

 

Devamını Okuyun