Geçtiğimiz son bir yıl, Türkiye’de yaşanan içsavaşın çözümü açısından önemli gelişmelere sahne oldu. Devlet ve PKK arasındaki müzakere sürecinin başlamasının ardından Barış İçin Kadın Girişimi, çözüm sürecine kadınları dahil etmenin ve savaş döneminde kadınların yaşadığı deneyimleri görünür kılmanın olanaklarını yaratmaya çalıştı. Çatışma ve savaş yaşanan ülkelerde kadınların savaş ve barış süreçlerindeki rollerini araştırdı. Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Çanakkale, Diyarbakır, Doğubeyazıt, İstanbul, İzmir ve Van gibi çeşitli şehirlerde kadınların çözüm sürecini nasıl değerlendirdiğini, kadınların barıştan beklentilerini ve bu beklentilerin nasıl ortaklaştırılabileceğini tartışmaya açtı. Müzakereyi yürüten siyasi taraflarla da görüşen girişim müzakere sürecine, kadınların da bir taraf olarak katılabilmesi için çalışmalar yürüttü. Barış süreci olarak tanımladığımız, silahların sustuğu son bir yıllık dönemde yaptıkları çalışmalar üzerine Barış İçin Kadın Girişimi’nden Feyza Akınerdem, Filiz Oğuz ve Nükhet Sirman ile görüştük.
Son dönemde Türkiye’nin gündemini belirleyen konulardan biri otuz beş yıllık iç savaşın sona ermesi noktasında devlet nezdinde de adımların atılması ve müzakerelerinin başlamasıydı. Böylece, Kürt sorununun çözümünde yeni bir sürece girildi. Gündeme damgasını vuran diğer bir konu ise Mayıs ayında başlayan Taksim Gezi Parkı’nı koruma eylemlerine polisin aşırı müdahelesinin Türkiye tarihinde görülmemiş sivil itaatsizlik eylemlerine dönüşmesiydi. Kadın ve insan hakları ihlalleri üzerine yaşamını ortaya koyarak çalışmalar yürüten Avukat Eren Keskin ile içinde bulunduğumuz barış süreci ve Gezi Parkı eylemleri üzerine konuştuk.