Skip to main content
Tag

neoliberalizm

Akademinin Bitmek Bilen Koridorları: Eril Çivilerden Boşalan Yerlere Feminist Dikişler

Yazar: Sayı 29 | Haziran 2016 No Comments

Simten Coşar “Akademinin Bitmek Bilen Koridorları: Eril Çivilerden Boşalan Yerlere Feminist Dikişler” adlı yazısında Türkiye’deki akademinin şu anda içinden geçtiği süreci bir kötüleşme olarak değil, neoliberal kapitalizm ile ilişkisi üzerinden okuyarak akademinin bugünkü hâlini aslında geçmişteki problemlerin bir kriz olarak ortaya çıkması olarak tanımlıyor. Bu durumda geçmişte akademisyenlere örnek verilebilecek altın bir çağ olmadığını fakat feminist pratiğin bu anlamda ilerici tartışmalara öncülük edebileceğini ifade ediyor. “Peki nasıl bir akademi?” sorusunu sorarken feminizmi çağırmanın, erkek çivilerin yerine kadınların örgülerini, dikişlerini, boyalarını, yamalı bohçalarını kullanmanın etik sorumluluğumuz olduğunu hatırlatıyor.

Devamını Okuyun

Kadınlar, Toprak Mücadeleleri ve Müştereklerin Yeniden İnşası

Yazar: Sayı 26 | Haziran 2015 No Comments

Bu makale Afrika’daki müşterek toprak mülkiyeti konusunu ve bu konunun kadınların toprak hakları üzerindeki yansımalarını inceliyor. Makalede tartışma konusu edilen temaların bazıları şunlar: 1990’larda Dünya Bankası tarafından denenen müşterek arazilerin kullanım hakkı ile ilgili  reformlar, feminist örgütlerin müşterek arazi ilişkilerine dair, kadınlara yönelik ataerkil ayrımcılığa sebep olduğu gerekçesiyle getirdiği eleştiriler ve aynı zamanda toprağı olmayan şehirli ve taşralı kadınların kullanılmayan kamusal arazileri geçimlik tarım amaçlı sahiplenme çabaları. Makale, müşterek toprak sahipliğine yöneltilen feminist saldırının toprağın özelleştirilmesine yönelik neoliberal hamleyi güçlendirebileceğine dair bir uyarı yaparken, kadınların kullanılmayan kamusal arazileri geçimlik tarım için ıslahına yeni ortak alanların oluşumuna giden yol olarak bakıyor.

Devamını Okuyun

Küreselleşme ve “Enkazda Yaşamak” Üzerine

Yazar: Sayı 24 | Ekim 2014 No Comments

Çevre ile ilgili problemler hem küresel hem de yerel olarak gündemimize girmiş durumda. Küresel bağlamda iklim değişikliği meselesi, yerel bağlamda ise yükselen ekoloji mücadeleleri Türkiyeliler için çevre meselesini ikincil bir gündem olmaktan çoktan çıkardı. Kentlerdeki beklenmedik hava olayları ve su sıkıntısı iklim değişikliği meselesini gündelik karşılaşmaların en popüler sohbet konularından biri hâline getirirken, daha fazla büyüme şiarıyla derelerin HES yapımı için özel sektöre verilmesi, santraller için ağaçlık alanların yok edilmesi, kentlerde bir elin parmaklarını geçmeyen yeşil alanların betonlaştırılması karşısında verilen mücadeleler de ekoloji mücadelesini önemli bir vatandaşlık pratiğine dönüştürdü. Kalabalık, gürültülü, bol trafikli kentler artık sürdürülebilir olmaktan çıkarken daha yaşanabilir tabiatlar için fikir yürütmenin zamanı geldi. Anna Tsing tabiatla insan arasında bazen yaratıcılık, bazen de yıkıcılık barındıran etkileşimleri inceleyen antropologlardan biri.  Tsing, çalışmalarında tabiatın nasıl kurulduğuna ve temsil edildiğine, üzerinde kimler tarafından hak talep edildiğine dair eleştirel incelemelerde bulunuyor. Feminist Yaklaşımlar olarak Tsing’in Endonezya’daki yağmur ormanlarını incelediği Friction adlı kitabını tartıştık ve kendisiyle bu kitapta kullandığı temel kavramlarla ilgili bir söyleşi yaptık. Söyleşinin ilerleyen safhalarında ise hem sedir mantarı üzerine yazdığı son kitabından hem de Aarhus Üniversitesi’nde "Living in the Anthropocene: Discovering the Potential of Unintended Design on Anthropogenic Landscapes" (Antroposen’de Yaşamak: İnsan Kaynaklı Tabiatlarda Öngörülmemiş Tasarımların Potansiyelini Keşfetmek) ismiyle başlattığı programdan konuştuk. Çalışmalarını yaparken feminist kuramdan da faydalanan Tsing’le feminist çalışma ile kadın çalışmasının ayrıştığı ve kesiştiği noktalar üzerine de fikir yürüttük.  

Devamını Okuyun

Akademi ve Feminizm Üzerine

Yazar: Sayı 12 | Ekim 2010 No Comments

Hindistan'da bağımsızlık sonrası yetişen jenerasyonun temsilcilerinden olan Chandra Talpade Mohanty'i '”Batı” kaynaklı feminizme getirdiği sömürgecilik eleştirileri ile tanıyoruz. Chandra Talpade Mohanty'nin güncel çalışmaları akademide ve sosyal hareketlerde feminist anti-emperyalist politikaya odaklanıyor. Chandra Talpade Mohanty'e göre neoliberal politikalar akademideki alternatif alanları özellikle de feminist-aktivist alanları daralttığı hâlde Kuzey ülkelerindeki feminist çevrelerde bu sorunlar yeterince gündeme getirilmiyor. Biz de Chandra Talpade Mohanty ile neoliberalizm bağlamında akademide feminist olmak ve feminist etik üzerine konuştuk. 

Devamını Okuyun

Bilgi, İktidar ve Akademik Özgürlük

Yazar: Sayı 11 | Haziran 2010 No Comments

Akademik özgürlük, sık sık üniversite üyelerinin kabul görmüş haklarının ihlallerini kınamak için başvurulan, anlamı aşikâr bir terim olarak görünse de, aslında uygulaması sınırlı ve anlaşılması zor bir kavramdır. Yüzyılın başında Birleşik Devletler’de akademik özgürlük yalnızca kamu yararı için gerekli bilgiyi üreten ve aktaran fakülte üyelerine ilişkin olarak kullanılıyordu. O zamanlar bu pratik hemen hemen hiç bilinmediğinden, yalnızca kadrolu fakülte üyelerini ilgilendiren bir konu değildi. Akademik özgürlük; iktidar ile bilgi, siyaset ile gerçek, eylem ile düşünce arasındaki çatışmaları bunlar arasına keskin bir ayrım çizerek -ki bu ayrımı korumak hep güç olmuştur- çözmeyi amaçlıyordu. Bu noktada, basmakalıp bir tanım vermektense, bir akademik hak teorisi olarak ve bunları koruyabilecek bir pratik olarak akademik özgürlük kavramını zora sokan bazı sorunlara değinmek istiyorum. 

Devamını Okuyun

“Novamed Kadın Grevinde Mutlu Son!” Gerçekten Var Mı?

Yazar: Sayı 08 | Haziran 2009 No Comments

Novamed grevini örgütleyen kadınlardan Ayşegül Meydan ve Nuran Tüzün ile eylem sürecini ve sonrasını konuştuk. Söyleşide Novamed içinde kadınların yeni koşullarını ve örgütlenmeyi merkeze aldık. Kadınların uzun soluklu mücadelesi sonucunda hem neler kazanıldığını, hem de eylemi yapan kadınlar olarak eylemden sonra iş yerindeki konumlarının nasıl olduğunu ve eylemin onlara neler “kazandırdığını” konuştuk. Novamed’li kadınlar grev sürecinde başarılı oldular, ama mücadeleleri henüz bitmedi; çünkü sendika, fabrika içinde yeterli çoğunluğa ulaşamaz ise 2010 yılında yapılacak sözleşme yenilemesinde tüm sendikalı kadınların iş akdi feshedilebilir.

Devamını Okuyun

Sendikal Örgütlenme ve Toplumsal Cinsiyet Üzerine

Yazar: Sayı 08 | Haziran 2009 No Comments

Ekonomik kriz ile birlikte neoliberal sistemin sorunları daha da yakıcı yaşanmaya başladı. İş güvencesinin olmadığı, insanların çok düşük ücretlerle emek yoğun işlerde uzun saatler boyunca çalıştırıldığı bu dönemde sendikaların güçlü bir varlık göstermesi çok önemli. İstihdama katılan kadınların sayısı gün geçtikçe artarken sendikal politikaların feminist bir bakış açısı ile oluşturulması oldukça önemli. Sendika yönetimindeki az sayıda kadından biri olan Hava-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Eylem Ateş ile sendika yapılanmalarındaki sorunlar, sendikalarda kadınların sorunlarının ne derece gündem yapıldığı ve kriz karşısında sendikalı kadınlar ile feminist kadınlar arasındaki dayanışmayı konuştuk.

Devamını Okuyun

Neoliberal Sistem Karşısında Geleneksel Sendika Modelinin Çıkmazları Üzerine

Yazar: Sayı 08 | Haziran 2009 No Comments

Sendikal Örgütlenme Bunalımı ve Türkiye’deki Durum kitabının yazarı Betül Urhan ile Türkiye’de sendikal yapıların temel sorunları, sendikaların toplumsal tabanlarını kaybetmelerinin nedenleri üzerinden geleneksel sendika yapısının tıkandığı noktaları ve bu bağlamda sendikaların alması gereken önlemleri konuştuk. Betül Urhan’a göre sendikaların şeffaflık, demokrasi, katılımcılık ve cinsiyet eşitliği ile ilgili kendi içlerindeki sorunlara bir an önce yanıt oluşturmaları gerekiyor.

Devamını Okuyun